YALANCI

WE ARE THE ANCIENT SAGES, FOR WHOM THE SIGN IS SHOWN FORGOTTEN ONES FROM THE REALM OF THE UNKNOWN WITHOUT A NAME OR TRACE, IN DEATH WE SANK AND IN THE BOOK OF TIME OUR NAMES ARE BLANK

Cuma, Ekim 05, 2012

Başlık Yok

Deliricem anasını satayım.
Mutsuzluk okadar sardıkı bu aralar buraları, bunca zamandan sonra utanmadan yazı yazıyorum. Yazı yazmayı haketmek için iyice bunalması nefes alamaması ve son bir hamleyle kendini su üstüne atması gereken acemi salak dalgıçlar gibi bende yazıya atıyorum kendimi son bir hamleyle.

İkinci bi amacımda "bak bunları kimseye okutmuyorum" diyip bazılarına okutup beğenmelerini bekleyip övünüp gururlanmak, cok güzel yazıyorum a.q. diyip.

Yani sebep değil mutsuzluk bana aslında. İtiraf etmek şimdi çok kolay geliyo. Mutsuzluk sadece bahane. Yazmakta bahane değil mutluluğa. Övünmeye bahane...

Sonuç, kendini beğenmişlik....

Gerçek, eziklik....

Bunu anlamak, mutsuzluk.....

Kısır döngü....

Gebericem yahu mutsuzluktan.

Noldu acaba eski günlere? nereye saklanı verdiler? Hemde bir anda. Banada hiç söylemediler saklambaç oynayacağımızı. Hem oynasakta çamlak çömlek patlamadımı daha? Aradım aradım bulamadım işte.

Hem noldu o iyi insanlara acaba? onlardamı saklandı? hani kendilerini düşünmeyen, hani aslında senide düşünmeyen, hani aslında kimseyle işi olmayan, yaşamaya bakan sadece.... Korkmayan, korkmadan yaşayan, severek yaşayan, kimsenin tavuğuna kış dmeeyen, hesap kitap bilmeyen, hep çok seven, hep çok özlediğim o insanlara noldu?

Noldu arkadaşlarıma benim? Hani mutluluğun bile farkına varmadığımız sokakta tozun toğrağın içinde... Hani toplamayı çıkarmayı bilmediğimiz, birimizden birimizi çıkarıp diğerine ekleyemediğimiz...


Bilmiyorumki bu yazıyı nasıl bitiriyim. Çağırsam gelirler mi desem edebi olmaya çalışıcam, ama çok emanet durucak.

En iyisi çat diye bitireyim...

Çarşamba, Ağustos 24, 2011

aaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa

Çok mutsuzum. Çok mutsuzum. Çok ama çok mutsuzum. Çooooooookkkkkk mutsuzum. Çooooooooooooooooooooooooooooooooooooookkkkkkkk mutsuzum. Mutsuzum hemde çok. Kimseyi sevmiyorum. Hayatımdaki herkesten nefret ediyorum. Herkesten. Hheeeeeerkesten. Hemde herkesten. Ama tamamen herkesten bahsediyorum. İstisnasız herkesten nefret ediyorum.

Cumartesi, Ocak 23, 2010

Toz Şeker

sıkıca kavradı kabzayı.
sımsıkı tutuyordu gittikçe daha çok terleyen avcunun içinde silahını. sağ eli bütün gücüyle kaskatı kesilmişti. hangisi daha sertti, kabzamı elimi, o an için sıkı bi tartışma konusu olabilirdi. ancak o düşünmüyordu.
elinde sımsıkı tuttuğu yesyeni silahı. simsiyah... sımsıkı...
ama baş parmağı sertleşmiyordu. hüküm kabul etmiyor, dakikalardır verdeği emirleri yerine getirmiyordu. öylece bekliyor, kanter içerisindeki tüm vücudunun aksine ona isyan ediyor yenilgiyi kabullenmiyordu.
gitmedi tetiğe.
dokunmadı bile. soğukluğunu hissetmedi.
oysa oturduğu yerde başını eğmiş. elinde sımsıkı tuttuğu silaha bakıyor, hiç bişey düşünmüyordu. sadece bakıyordu. farketmiyor, düşünmüyor, duymuyor,sadece görüyordu.
simsiyah, kocaman bir silah. bir tabanca. ne markasını ne özellikleirni biliyordu. sadece elinde tuttuğu şeyin bir silah olduğunu, öldürebildiğini biliyordu. bu da ona yeterdi.
düşünmedi.
öylece bakıyordu.
bekledi.
ne yapması gerektiğini bile bilmiyordu.
öylece silah dükkanına gidip bir silah almıştı işte.

bekledi.
neresine tutacaktı.
acı verecekmiydi.
ya sonrası...

düşünmedi öylece bekledi.
şimdiye kadar akıp giden hayatı, sanki bir anda donmuştu.




etinin yandığını hissetti
elide yanmıştı hemde
ama gitgide azalıyor, gıdıklıyor, ağzına toz şeker tadı geliyordu.
yutkunmadı.

Perşembe, Temmuz 16, 2009

İnsan Düşünen Bir Hayvandır

nefret ediyorum insnalardan
bıktımda insan olmaktan
keşke bir serçe olaydım
ne güzel mutlu mesut uçardım rahat yaşardım
insan düşünen bir hayvandır derler
derlerde bu sözün hep düşünmek kısmına vurgu yapıldığını zanneder salak insanlar
ama orda vurgu hayvandadır hayvanda
insan düşünüyor olsa da hayvandır hayvan
hayvan oğlu hayvandır hemde
kendisi asla sevmez sevemez sadece nefret eder
insan doğştan kötüdür
hemde cok kötüdür
freud'ta malmış heaa gitmiş her hareketi cinsel içgüdülere bağlamış
halbuki insan herşeyi egosu için yapar birtürlü doyuramadığı birtürlü dindiremediği egosu için eeeeeeeeeennnnnnnnnnnn büyük olmak için
tanrı olmak için yapar
tarih bunun örnekleriyle doludur
insanlık gün gelir tanrı olmaya kalkar
ego heryerdedir heryerde
kendi varlığından ve başkalarının varlığından haberdar olan her bireyde ilk gelişen içgüdüdür ego
bebekler oyuncaklarını vermek istemezler
kardeşler kardeşleri kıskanır
ilkokulda arkadalar kavga ederler
kız yüzündan kan akar
arabalarıyla gençler birbirlerine fors atmaya başlarlar
komşular birbirlerini çekemezler
dedikodu mahallelerde alır yürür
köyler birbirlerini sevmez aşiretler sülaleler birbirlerine girer içeler birbirlerini sevmez iller bölgeler birbirlerini sevmez
ülkeler birbirlerine üstün gelmeye çalışır
kıtalar birbirlerine üstüngelmeye çalışır
sırf biyerlerde doğmak bi dine mensup olmak bi partili olmak bişeyli olmak sırf tercihleriniz sizi mühürler
ikinci sınıf vatandaşsınızdır uzaklarda doğduysanız
egolar şişeerr şişer şişer
herkes birbirine kendielrini anlatır
nasılda doğuştan koccamaaaaaaaaannnnnnnnn adamlar olduklarını inandırmaya çalışırda dururlar gerizekalı insanlar
herşey ama herşey egonun ilgi alanıdır
erekler nasıl kavga ettiklerini nasıl uyuşturucu çektiklerini nasıl karıyı kızı kaldırdıklarını anlatırlar övünürler
farketmez diğer taraftan nasıl dürüst insancıl iyilik sever ve namuslu olduğunuda anlatırlar birbirlerine aynı erkek insanlar ertesi gün
ama hepsinde ortak bişey vardır
belkide tek şey
nefret!
herkes aslında nefret eder birbirinden
ego izin vermez kimseye kimseyi sevmesine
yasak
nefret ilk kural
sonra yardır gitsin
insanlar şerefsiz
insanlar adi
insanlar aşağılıktırlar
insanlar varlıkların en şerefsizidir
keşke serçe olaydım
gene yazardım bunları
sonrada uçaarrr giderdim ohh

Pazartesi, Mayıs 26, 2008

İç Geçirmeler III (oyyfffff)

gene yalnız kaldım bugünlerde
aslında ne gene doğru bu cümlede nede bugünlerde
bugünler dediğim şey yaklaşık bi altı ay öncesinden başlıo
gene dediğim şeyde aslında hep var olan ama bnm bir türlü anlayamadığım vüzudumun bir türlü kabul edemediği zihnimin bir türlü anlamadığı algılamadığı bir kanser tür
bir tümör
içimde heryerime yayılıyo
cümlenin doğru olan tek kelimesi ''yalnız''
boş beleş dandirik sıradan kimsesiz yorgun yaşanmaz bi yalnızlık
hayatımda var olan herkes herşey bi anlaşma yapmış sanki hep beraber ''şunun ağzına bi güzle sıcalm bakalm noluo''yu oynuolar sanki
anlam verilemez imkansız bişeyler var değişik bişiler ruhani insan üstü bi güç var peşimde
resmen ergenlik çağına geri dönmüş gibi hissediorm kendimi
kurtulunulamaz biyerlere gidiorm gibi gelio

şunları yazmakla bile kendimi küçük düşürdüğümü bildiğim halde yazmadan edemiorm
tutamıorm kendimi
yalnız kalamıorm dayanamıorm hayatta dayanamadığım bir iki şeyden biri
çok sağlam acı çekebilitesi olan biri olarak dayanamadığım bişey varsa oda yalnızlık
ve insan bununla yaşarken yalnızlıkla yaşayabilmenin ne büyük bir nimet olduğunu anlıo
zor olanın iletişim kurmak değil kurmamak olduğunu kurmadan yaşamak olduğunu anlıo
insanların iğrençliklerini görmenin ne büyük bi bela olduğunu anlıo
hem görmek zorunda olmak hemde onlarla yaşamak zorunda olmanın nasılda en büyük cezalardan biri olabileceğini anlıo
insan nasılda katil olmak istio
nasıl katil olunuru anlıo

var olan herşeyden nefret ediorm diorm senden ondan bundan şundan nefret ediorm diorm
artık kimsede sallamıo
sen bölesin
amanında kincisin
amaan rıdvan gecceksin bunları
zaten sendende bu beklenirdi
salaksın
anca nefret edersin
eet a.q. istersen siktir git
ben zaten sana tanrının bi lutfuyum sen kaybedersin
byeeeeeeee

oha resmen kendimi bile şart koşamıorm güya beni en çok sevenlere
napıcam
ne edicem
nolcak böle
sevmiorm diorm kimseyi sevmiorm bunu umursayan yokmu
neden bi insan herşeyden herkesten nefret ederse umursanmaz da herşeyi cok severse umursanır

neden insanları karşıma alıp anlattıım zaman haklısın diolar ama cok abarttıımı sallayıp gecmem gerektiğini sölüolar
haklıysam gerisi bnm iç yargıma kalmazmı
ben olayları herkes gibimi yargılamak zorundayım
yada neden ben herşeyi herkes gibi yargılamak zorundayım
ben bazı şeyelre cok fazla takıp bazı şeylerede cok az taksam olmuomu
bunudamı bana bırakmıolar
bunudamı başkaları gibi yapmam laızm
ben işe yarıycam ozaman bana ait bişey bırakmıolarsa
''evet haklısın ama cok abartıosun''
haklıysam sana ne die bişey yokmu
haklıysam cok abartırım az abartırım
ben haklıysam sen haksızsın demektir
neden suclu hissetmiosun kendini ey insanoğlu
neden yaa sikerim cok konuşma köpek yaptıysam yaptım sen sokak köpeği olarak bana havlayamazsın kıvamındasın ey insan oğlu
neden dürüst deilsin
neden suçlu olduğunu hiçbir zaman kabul etmiosun
neden oynuosun bana

beni sevmediğin için dimi insan oğlu
rıdvan kaybol ayağıma bağ olma yaptım istemiosan cek git gitmiyceksen gel yanımda bende sana paçavra muamelesi yapayım
demesene bana

Çarşamba, Mayıs 07, 2008

o diilde bazen sırf insanlar üzülcekmi üzülmüycekmi nekadar üzülcek kim ağlıycak kim ağlamıycak görmek için ölmek istiyorum
sonrada sırf yüzlerine tükürmek için ikiyüzlü şerefsizlerin geri dönmek istiorm
imkansız die istemiycem die bişeymi var

Cuma, Ocak 18, 2008

İngiliz Yavşağı

şekspirin a.q.
esas mesele bilmek ama yapamamakta

Salı, Kasım 20, 2007

İç Geçirmeler II (Fiilin mastar hali)

uzun uzun zamanlar sonra bir şeylerin yanlış olduğunu anlamak,yanlış şeylere inandığını, en zayıf duvarlara sırtını dayadığını, kendini korumak için korunmaya muhtaç düşünceleri sahiplendiğini, aslında gidişatın aksi yönde olduğunu, olmak zorunda olduğunu, anlamak, korkularına sarılmak, korumak için onları yıkılmış bir hapisanenin molozlarından kendine beton duvarlar yapmak, bu hapishanenin ortasında kendini toprağa gömmek, hayatındaki en önemli sınava geç kalmış gibi hissetmek, geç kalmak, hayatı atlamak.........

tepki vermek istemek, itiraz etmek istemek, hayır diyebilmek, diyememek, gördüklerine arttık itiraz edememek, tükürdüğünü yalayamamak, utanmak, eski alışkanlıklar, çaktırmamaya çalışmak, eski üşüncelerini sölemek, düşünmediklerini sölemek, düşünmemek, ummamak........

olmak istemek...

Pazar, Ağustos 26, 2007

Hastalıklı Bir Ruhun Aynaya Bakan Katil Tarafı

Bakındıkça bakınıyorum. Bir boy aynası karşımdaki. Baktıkça bakıyorum. Kocaman bir ayna karşımdaki. Sırıtmıyorum. Farkındayım yanağımdan akan sıcak damlaların, hernekadar ağladığımın farkına varamasamda. Hayır ağlıyor olamam.
Ama gülmediğime eminim, ağladığıma şüpheler beslesemde. İnsan nasıl emin olabiliyor böyle anlarda bazı şeylerden emin değilim. Ama gülmüyorum.....
Peki gülen birimi var, neden zihnimi bu kadar gülme ile meşgul ediyorum.
Kulağıma birileri bişeyler fısıldıyor. Anlamıyorum. Hemen sağıma bakıyorum. Kimse yok. Halbuki eminim birileri kulağıma bişeyler fısıldadı. Anlamıyorum.....
Birileri olmalı. Nede olsa aynaya bakıyorum. Yanağım alevler içinde. Hafifliyorum.
Birileri olmalı. Nede olsa bir aynaya bakıyorum. Kulağıma birileri fısıldıyor. Hayır dönüp bakmayacağım. Bakmıyorum.
Biri var. Hissediyorum. Biyere pusmuş beni gözetliyor.
Birileri gülüyor.
Hayır çok takıldım bu gülme işine. Yanağımdan akanlara bahane arıyorum. Ama birileri gülüyor.Biliyorum.
Kulağım çınlamaya başladı. Beynim patlıycakmış gibi zonkluyor.
Önümde bir boy aynası, bana bakıyor. Gülümsüyor. Buldum onu.
Ama ben gülmüyorum. Belki ağlıyor olabilirim, ama gülmediğimden eminim.
Tutunacak bişeyler arıyorum. Dengemi kaybetmemeliyim. Ayna bana gülümsüyor. Yüzünü göremiyorum. Çok fazla ışık var. Gözüm kamaşıyor. Dengemi sağlamakta zorlanıyorum. Işık yüzünden mi acaba. Ayna bana neden gülümsüyor? Kahkaha atmamak için zor tutuyor kendini. Düşmek üzereyim. Fakat biliyorumki düşersem ayna patlatacak kahkahayı. Gözlerini görmek istiyorum. Ama ışık çok fazla. Sadece gülümsediğinin farkındayım.
Yanağımdan akanların tadına bakmak istiyorum.
Tuzlu değil. Garip. Yanağım git gide ısınıyor. Hafifliyorum.
Biryerlerden tutunmam gerek. Yoksa düşeceğim.

Sıcak... Çok sıcak... Bişeyler buldum tutunacak. Çok sıcak... Elim yanıyor. Ama düşmemeliyim. Canımın yandığından emin değilim ama elimin yandığını biliyorum.Düşmemeliyim. Elim yanıyor. Dahada sıkı tutuyorum sıcak şeyi. Çok sert. Elim yanıyor. Düşüyorum. Galiba başım patlamadan önce yere çarpacak. Ayna gülümsüyor. Görüyorum.
Hiçbirşey düşmeme mani değil. Elimdekini daha sıkı tutuyorum ama farketmiyor düşüyorum. Oda benimle geliyor.

Birileri kahkaha atıyor.

Pazar, Mayıs 13, 2007

Şeytan Çıkarma I

ehh gel bakalm
var bende ne ararsan satıorm sana bedavadan ucuza yeterki sen iste sattım sana ruhumu
seviorm seni sen herkesten farklısın dinniosun beni amacın beni almak ama enazından sen dürüstsün herkes gibi içtan pazarlıklı değilsin enazından seni okuduğumu biliosun ve saklamak için hiçbi gayret göstermiosun sen korkmuosun benden bende senden korkmuorm seviyorum seni
sen bana kimseden yardım alamayacağımı sölediğinde inanmamıştım şimdi sen haklı cıktın herzaman haklı cıkman hoşuma gitmzdi ama sana objektif bakıcam kim ne derse desin
sen zaten o bişiler dienlerden defalarca kere daha iyi tanıosun beni dokunuyosun telime senin beni sevediğini bilsembile varlığını hissetmek bile güzel gelio bana
senden öğreneceğim cok şey var aslında
gitme dur
bana lazımsın
 
  • wintermute
  • ">Edit-Me